Ana Sayfa Doğa&Çevre Çevre Kirliliği Karayolu Gürültü Kaynakları

Karayolu Gürültü Kaynakları

Motorlu taşıtlardan kaynaklanan karayolu gürültüsü çizgisel kaynak olarak bir yol üzerinde gerçekleşen araç hareketlerinin sonucu çevreye gürültü yaymaktadır.

Gürültünün üretilmesi taşıtların tekil hareketlerinden kaynaklanmakta ve bunlar çeşitli faktörlere bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Motorlu kara taşıtlarında gürültünün oluşumu aşağıdaki bileşenlerden oluşmaktadır:

  Motordan kaynaklanan gürültü

  Lastik – yol kaplaması gürültüsü

  Egzoz gürültüsü

  Aerodinamik gürültüler

  Korna gürültüleri

  Fren gürültüleri

Gürültüde hem aracın hem de ulaşımın sağlandığı yolun çeşitli parametreleri rol oynar. Araçların gürültü emisyonuna etkili faktörler taşıt tipi (ağır/hafif araçlar), motor gücü ve motor tipi (dizel/benzinli/elektrikli), araç hızı, aracın yaş ve bakımı, lastik tipi, egzoz tertibatı ve susturucular, radyatör, fren, havalandırma, aerodinamik yapısı, korna olarak sayılabilir.

Bunun yanı sıra aracın hareket ettiği yolun parametreleri de gürültü de rol oynar. Önemli faktörler araç sayısı, yol eğimi, trafik akışı (durağan, akıcı, ivme durumu) yol kaplamasının türü ve bakımı, trafik ışıklarının ve kavşakların konumu, yol genişliği, çevreye olan mesafesi, etrafındaki engeller ve yer şekilleri, dönemeçlerdir [15].

En önemli sınıflandırma araç tipleri yönünden yapılmaktadır. Bu alanda çeşitli kabuller bulunmakla beraber en yaygın araç kabul tiplerinin iki veya üç gruba ayrılmasını içerir.

Nelson ve Piner araçları üç gruba ayırmıştır; [24]

  Hafif taşıtlar: Otomobiller, kamyonetler ve ağırlığı 3000 kg’dan az veya eşit 2 akslı ticari taşıtlar

  Orta taşıtlar: Boş ağırlığı 3000 kg’dan fazla olan taşıtlar ve otobüsler, 30

 Ağır taşıtlar: 3 veya daha fazla akslı tüm ticari araçlar
NMPB yöntemi ise, araçları hafif ve ağır olarak iki gruba ayırmıştır. Hesaplamalarda ağır ve hafif taşıtların oranı bilinmeli ve hesaplamalar buna göre yapılmalıdır. [25]

Kullanılan lastikler, malzemesi, yüzey şekli, lastik deseni (cepli, dairesel ve uzunluğuna kaburgalı, çelik radyal, çapraz yivli vs.) ve yıpranma durumuna göre farklılıklar göstermektedir. Aşınmış ve düzlenmiş lastiklerin gürültüyü artırıcı etkisi vardır. Beton yüzeyde yıpranmış lastikler, yeni lastiklere göre 14 dBA daha gürültülüdür [26].

Trafik hızı ve hacmi ile yolun geometrik özellikleri, trafik gürültü seviyesini etkiler. Yolun genişliği değerlendirilmelerde dikkate alınır. Ayrıca yol yüzeyi kaplaması gürültüyü büyük oranda etkilemektedir. Belli bir hıza kadar lastik gürültüsü, daha sonra da aerodinamik gürültü etkili olmaktadır.

Yol yüzeyi özelliklerini, malzeme ve konstrüksiyonun belirlediği akustik yutuculuk katsayısı belirler ve yol yüzeyi türü: gözenekli olması, katkı malzemeleri ve pürüzlülük bakımından tanımlanabilir. Örneğin beton veya taş döşenmiş yollarda gürültü düzeyleri daha yüksek sonuçlar verir.

Yollardaki eğimin gürültüye etkisi de ihmal edilmeyecek kadar büyüktür. Özellikle ağır taşıtlarda eğimin etkisi ihmal edilemeyecek kadar yüksektir. Tahmini olarak % 7’lik bir eğimin gürültüyü 5 dBA arttırdığını, % 2’den daha az bir eğimin ise etkili olmadığını göstermiştir. %15’ten fazla eğimler ise, oldukça yüksek gürültü düzeylerine neden olabilmektedir. Bunun en önemli nedeni araçların yokuşlardan tırmanırken normalden çok daha fazla zorlanmaları ve motor devirlerinin normalden yükselmesidir.

Ağır taşıtların iniş eğiminde de düşük vites kullanımı nedeniyle, düz yola göre daha çok ve daha geniş bir alana gürültü yaydıkları görülmektedir. Yolda yapılması zorunlu olan dönüşler, taşıtlarda ivme değişikliklerine yol açtıkları için hız değişmelerine neden olmaktadır. Aynı zamanda inişlerde fren gürültüsü de hâkim olmaktadır.

Çevre zemin seviyesinin yol kotundan yüksek olması durumunda, gerek gürültü düzeyleri ve gerekse ses dalgalarında bozulmalar görülmektedir. Yolun iki tarafındaki toprak setler veya yarmalar, ses dalgalarını kırarak arkalarında önemli bir azalmaya neden olan gürültü engelleri gibi davranırlar. Ancak, setlerin yüzey kaplaması yüksek yansıtıcılığa sahip olduğu zaman, yarmanın eğimine bağlı olarak yansıyan ses yolun her iki tarafında belirli noktalarda düzeyi artırabilmektedir. Yerden yüksekte inşa edilmiş yollar olumsuz etki etmektedir. Bunun nedeni de hem yanal hem de düşey olarak gürültüyü yaymalarıdır.

Trafiğin kompozisyonu gürültünün yayılımı açısından incelenmelidir. Akım biçimi, trafik hacmi, ortalama trafik hızı ve trafik kompozisyonu bunlardan bir kaçıdır. Trafik gürültüsü serbest veya serbest olmayan akım koşullarına bağlıdır.

Trafik akım tiplerinden akıcı trafik tipi uzun süre ve mesafede sürekli bir sabit hız ve hacme sahip olan bir akım olarak tanımlanabilir. Kesikli olmayan bu akım türünü değerlendirmek ve kent dışı trafik koşullarına ilişkin deneysel araştırmalarda modellemek nispeten kolay olmaktadır. Akıcı olmayan trafiğe genellikle bir veya daha çok kavşağın bulunduğu kent yollarında rastlanmaktadır. Serbest olmayan akım, hız ve yoğunluktaki değişimlere de bağlı olarak değişkenler arttığı için oldukça karmaşık bir yapı vardır [26].

Bir trafik akımındaki taşıt sayısı, ulaşımdan doğan toplam gürültü yayılımını etkileyen temel faktörlerden birisidir. Trafik hattı yol üzerinde gelişigüzel dağılmış ve akustik olarak farklı güçlerle tanımlanabilen çeşitli nokta kaynaklardan oluşan bir çizgi olarak kabul edildiğinden yolun toplam akustik enerjisi taşıt sayısı ile doğrudan orantılıdır. Gürültü düzeyleri belli trafik hacimlerine bağlı olarak artmaktadır. Hacimdeki bu artış yığışımlı gürültü düzeyi/zaman dağılımını daha dikleştirecek şekilde gürültü düzeyinde bir azalım izler [27].

Gürültü üretiminde trafik akımının ortalama hızının etkisi, trafik gürültüsü kontrolünde

oldukça önemli bir yer tutar. Trafik hızı ile gürültü düzeyi birbiriyle orantılı kabul 32

edilmektedir. Bu trafiğin akışı ile karıştırılmamalıdır. Durağan bir trafikte düşük trafik hızı daha düşük seviyeler üretmeyecektir. Ancak taşıt hızına bağlı gürültü oluşumu, düşük hızlarda taşıtın kısmî gürültü kaynaklarına bağlı olan çok sayıda değişkeni içerdiğinden oldukça karmaşıktır.

Bir trafik akımındaki ortalama taşıt hızının etkisi konusundaki bir çalışma, trafik kompozisyonu, akım türü, sürücü davranışı gibi faktörlerin de incelenmesini gerektirir. Gürültünün alıcıda rahatsızlık düzeyini etkileyen önemli faktörlerden biri olan taşıt hızı arttıkça, sebep olduğu gürültü de artmaktadır. Kot farkı olmayan bir arazide yoldan 30,5 m mesafede 32 km/h hızla seyreden bir araç 50 dBA gürültü üretirken, 64 km/h hıza sahip bir araç 58 dBA gürültü üretmektedir [26].

Erdem Emin Maraş’ın Yüksek Lisans Tezinden Derlenmiştir.

Önceki İçerikPeynirin Kalitesi Nasıl Anlaşılır ?
Sonraki İçerik70’li Yılların İstanbul’u
Doğa ve çevre sevgisini aşılamak ve çevresel sorunlara dikkat çekmek amacıyla oluşturulmuş e-dergi platformu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

three × 3 =