Yeryüzü şekilleri ve iklim, bitki örtüsünün belirlenmesi ve dağılımında etkilerini gösteren başlıca etmenlerdir. Türkiye, bitki örtüsü çeşitliliği bakımından oldukça zengin bir ülke olarak baharat, sabun gibi fark yaratan aromalı mahsüller ve çiçek çeşitliliği ile verimli toprağın getirilerine kanıt olacak seviyede toprağın gücünü sergilemektedir. Ama bununla beraber çiçeklerden biri, hem de kökü bazı popüler lezzetlerde gizli kahraman olan bir çiçek günden güne çeşitliliğinde azalma yaşıyor. Orkideler. Görüntüleri görsel şölen olan, kimisi kendine özgü desenlere sahip canlı renkleriyle orkide ailesi, sanılanın aksine zor bulunur bir tropikal bitkiden ibaret değil; sıcak-soğuk hemen her ortamda büyümeye müsait bitkilerdir.
Ülkemizde 170 türü bulunan Orchidaceae (orkide), soğuk kış günlerinin dumanı üzerinde tüten bilhassa tarçın serpilmiş eşsiz lezzet ve kokulu içeceği salep adı ile mutfağa girmekte, çiçeğin toprak altı yumrularından elde edilen tozdan imal edilmektedir. Sadece kış aylarında değil, aynı zamanda yaz mevsiminin de en sevilen lezzetlerinden birine köklerinden tat, koku ve kıvamını nakşetmektedir orkide. Süt ve su ile karıştırılarak Maraş dondurması olarak bilinen dondurmaya o kendine has kıvamını veren de sadece orkidedir.
Avrupa’da en çok orkide türünün Türkiye’de bulunmasının verdiği huzurlu yetkiye dayanarak çeşitli alanlarda değerlendirilen nadide çiçek kökleri, türlerin azalmasına karşı şimdilerde önlem alınmasını bekliyor. 2010’daki Türkiye ziyaretinde Hollandalı orkide otoritesi Karel Kreutz, Türkiye’de senede yaklaşık 120 milyon orkidenin söküldüğüne değinmekte. Ülkemizdeki orkide türlerinin yok olmasından endişe eden Kreutz’un bir de konuya ilişkin kitabı bulunmakta: “Türkiye’nin Orkideleri”.
Salep yapımında değerlendirilmek üzere bir kilogram toz için 1000-4000 arası yumru toplanıyor olması gelecek nesilleri orkidenin güzelliğini görmekten alıkoyabilir, dahası salep ve Maraş dondurmasının tadını bilmeden yaşamalarına sebebiyet verebilir. Hammadde biterse ürün çıkmaz olur her üretim döngüsünde olduğu üzere. Kışın salep, yazın dondurma çoğu bünyenin favorisi. Peki ya orkidelerin türünü koruması ve dengeyi tutturmak? Ne tas düşsün ne hamam çınlasın diyerek tükkettiğimiz kaynaklar üretim ve tüketimde her alanda olduğu gibi dengeyi tutturmayı öğrenmek gerektiğini işaret ediyor. Aromalı ve tıbbi bitkiler getirisi yüksek mahsüller. Doğru yönlendirmelerle üretiminde mucizeler yaratılabilir, sadece gıda sektörüyle kısıtlı kalmaz, kozmetik ve diğer alanlarda da kahramanlığını konuşturabilir. Orman Genel Müdürlüğü’nün Ondokuzmayıs Üniversitesi ile ortak sürdürdüğü proje ile Samsun’da salep yetiştirme yaygınlaşıyor. Ülkesel Salep Eylem Planı kapsamında derlenen proje ile 25 şehirde üretiminin desteklenmesine yönelik çalışmalar yapılıyor. İşçiliği az, getirisi yüksek olan çiçeğin senede bir kez bahar aylarında gerçekleşen hasadı sonrası fideler tekrar dikildiği takdirde üretimi %30 civarında artışı gelecek sezona aktarıyor.
İnanmak başarının yarısıdır ve dış etmenlerden medet umarak çaresizce beklemek yerine harekete geçmek doyurucu kazanımlara götürecektir. Dünyada en sevilen çiçekler listesinde başı çeken, en çok satılan çiçeklerde ise ikinci sırada yer alan orkidenin türlerini tüketmeden salep içip dondurma yiyebilen nesiller dileğiyle.
Fotoğraflar: www.threepencejournal.co, hürriyet.com